⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽Futbol ile ilgili son gelişmelerin yeni adresi⚽Konumuz Futbol⚽

YABANCI SINIRI MI? REKABET SINIRI MI?


2015 yılında alınan kararla kaldırılan yabancı sınırı tekrar geri döndü. Uzun süredir gündemde olan ve futbol kamuoyundan büyük tepki toplayan yabancı sınırı tartışması federasyon yetkililerinin aldığı kararla netleşti. Federasyondan yapılan açıklamaya göre önümüzdeki 3 sezon boyunca yabancı oyuncu sınırının kademeli olarak düşürüleceği belirtildi. Yeni kural gereği Süper Lig ekipleri 2020 – 2021 sezonunda ilk 11’de 8 yabancı futbolcu olması şartı ile takımlarında 14 yabancı oyuncu bulundurabilecek. Bu sayı 2021 – 2022 sezonunda 7 + 5, 2022- 2023 sezonunda ise 6 + 4 olarak uygulanacak.


Peki federasyonun aldığı bu karar gerçekten Türk futbolunu ayağa kaldırabilecek mi? Borç batağında olan kulüplerimizin borçlarının azalmasını sağlayacak mı? Türk futbolcuların gelişimine olumlu katkı sağlayabilecek mi? Geçmiş yıllarda bunun örneklerini yaşamışken Türk futbolunu yönetenlerin bu yanlış kararda ısrar etmelerini anlamak zor. Geçmişten ders çıkaramadıklarını görmek ise çok acı. Gerçekten amaçlarının Türk futbolunu kalkındırmak, altyapıları geliştirmek, milli takımlar ve kulüpler düzeyinde Avrupa kupalarında başarı elde etmek olduğuna inanmak oldukça güç.  Çünkü yabancı sınırının kalkmasından sonra hem Beşiktaş’ın hem de Medipol Başakşehir’in Avrupa kupalarında yakaladığı başarı bunun yanı sıra milli takımın 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılma hakkı elde ettiği gerçeği var. Avrupa’da kulüplerimizin başarısı bir kenara son yıllarda Süper Lig’in durumuna baktığımız zaman da alınan kararın ne kadar yanlış olduğunu anlamak hiç de zor değil.  Ligin ortalama kalitesinin üzerinde kadrolar kuran büyük kulüplerimiz ile Anadolu kulüplerimizin rekabet seviyesi gözle görülecek seviyede arttı. Anadolu kulüplerinin kadrolarını önceki senelere göre daha güçlü bir şekilde kurduğu ve şampiyonluk yarışında ne kadar önemli rol oynadıkları ortada. Hatta son yıllarda şampiyonluk puanı bile neredeyse 70’in altına düşecek seviyelere geldi. Sadece bu puan seviyesi bile ligde yaşanan rekabeti gözler önüne seriyor. Peki şimdi getirilen bu sistemle Anadolu kulüplerinin tekrar 4 büyüklere kafa tutacağı nasıl bekleniliyor? Sahadaki rekabetin yanı sıra bir de bu işin mali boyutu var. Yabancı sınırının mali açıdan da kulüplere yarar sağlayacağını savunan yetkililer,  yabancı sınırının kalkmasıyla birlikte  Süper Lig ekiplerinin bir dönem Gençlerbirliği’nin efsane başkanı İlhan Cavcav’ın yaptığı gibi yurtdışından düşük maliyetlerle kadrolarına kattıkları yabancı futbolcuları parlatıp yüksek bonservis bedelleri ile sattıklarını, kulübe mali açıdan yarar sağladıklarını ve Süper Lig’de mücadele eden Türk futbolcuların sırf pasaportları nedeniyle değerlerinden çok fazla bir bonservis bedeli ve maaş yüküyle büyük kulüplere nasıl külfet olduğu gerçeğini görememekte.  Her şeyi bir kenara bırakalım zaten ülkemizde futbolcuların gelişimlerine verilen değer ortada.  Peki Türk futbolunu yönetenler neden Türk futbolcularımızı Avrupa’ya daha fazla gönderip, milli takımlar düzeyinde başarı elde etmenin yolunu aramak yerine kendi futbolcularımızın gelişiminin önünü kesiyor? Çağlar, Merih, Cengiz; gibi genç yıldızlarımız Türkiye’de bir kulübe gitseydi bu kadar gelişim sağlayabilecekler miydi? Ya da Zeki Çelik Türkiye’de herhangi bir Süper Lig takımına transfer olsaydı bir daha belki de Avrupa’da futbol oynama şansı bulabilecek miydi? Aynı durum Ertuğrul Ersoy ve Umut Meraş için de geçerli.  Yabancı sınırı olsaydı büyük kulüplerimiz bu futbolculara fahiş miktarda paralar ödeyeceklerdi. Hem kendi öz evlatlarımızın gelişiminin önüne geçecek, hem de kulüplerimizi mali açıdan daha da dibe batırmış olacaktık. Son yıllarda yurt dışına gönderdiğimiz futbolcularımızı göz önünde bulundurduğumuzda ülke futbolu adına tüm zamanların belki de en büyük futbolcu ihracatını yaptığımız bu dönemde böyle bir kuralı getirmenin Türk futbolcularına yarardan çok zarar vereceğini muhtemelen hepimiz yakın tarihte tekrar göreceğiz. Avrupa’nın majör ligleriyle makas gitgide açılmışken hem kulüplerimizin hem de milli takımımızın başarısı için umuyoruz ki; bu yanlış karardan en kısa sürede, en az zararla dönülür ve Türk futbolunun gerçek sorunları için çözüm aranmaya başlanır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder